Temyiz Nedir?

Temyiz Nedir?

Temyiz, hukuki bir terim olarak, bir mahkeme kararının üst mahkemeye başvurulması suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi sürecini ifade eder. Hukuk sisteminin bir parçası olan temyiz, adaletin sağlanması ve hukuki hataların düzeltilmesi amacıyla önemli bir mekanizmadır.

Temyiz, Türk hukuk sisteminde bir mahkeme kararının taraflardan biri veya herhangi bir yasal temsilcinin, kararın hatalı olduğunu düşünerek üst mahkemeye başvurmasıdır. Temyiz süreci, bir mahkeme kararının hukuka uygunluğunun incelenmesini sağlayarak adil bir yargılamayı temin etmeyi amaçlar. Bu süreçte üst mahkeme, alt mahkemenin kararını değerlendirir ve hukuki hataların olup olmadığını belirler. Temyiz sonucunda, alt mahkeme kararı ya onanır ya da bozulur. Bu süreç, hukukun üstünlüğünü ve adil yargılamayı sağlamak adına önemli bir rol oynar.

Temyiz Süreci

Temyiz süreci, genellikle belirli adımları izleyen bir prosedürü içerir. Bu sürecin ana hatlarıyla açıklanması aşağıda yer almaktadır:

A. Temyiz Başvurusunun Yapılması

Temyiz süreci, bir mahkeme kararına itiraz eden taraf veya tarafların, temyiz başvurusunda bulunmasıyla başlar. Temyiz başvurusu, genellikle bir üst mahkemeye yapılır ve belirli bir süre içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu süre genellikle kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar ve belirli yasal süreler içerisinde yapılması gerekmektedir.

B. Temyiz İşlemleri

Temyiz başvurusunun yapılmasının ardından, üst mahkeme başvuruyu değerlendirir ve gerekli incelemeleri yapar. Bu incelemeler sırasında, alt mahkemenin dosyası incelenir, deliller gözden geçirilir ve ilgili kanun hükümleri detaylı bir şekilde değerlendirilir. Temyiz sürecinde, tarafların avukatları da savunma ve delil sunma hakkına sahiptirler.

C. Temyiz Mahkemesi

Temyiz başvurusunu değerlendiren mahkeme, temyiz mahkemesi olarak adlandırılır. Bu mahkeme, üst mahkemelerden biridir ve genellikle daha yüksek yargı merciidir. Temyiz mahkemesi, başvuruyu dikkatlice inceleyerek alt mahkemenin kararına ilişkin hukuki yanlışlıkları tespit etmeye çalışır. Kararın hukuki dayanağı, delillerin tutarlılığı ve hukuka uygunluk gibi unsurlar değerlendirilir. Temyiz mahkemesi, bu incelemeler sonucunda kararı onaylayabilir, kısmen bozabilir veya tamamen bozabilir. Bozma durumunda, dosya genellikle yeniden alt mahkemeye gönderilir ve yeni bir karar verilmesi istenir.

Temyiz süreci, hukuki detayların titizlikle incelendiği ve adil bir şekilde değerlendirildiği bir süreçtir. Bu süreçte tarafların yasal hakları gözetilir ve adaletin sağlanması amaçlanır. Temyiz mahkemesinin kararları, genellikle yazılı olarak açıklanır ve ilgili taraflara tebliğ edilir. Bu kararlara karşı da belirli yasal yollara başvurulabilir.

Temyizin Hukuki Dayanağı

Temyiz, hukuki dayanağını genellikle ilgili ülkenin yasal düzenlemelerinden alır. Temyiz sürecinin hukuki dayanağı, bir ülkede yürürlükte olan hukuk sistemine ve ilgili yasalara dayanır. Her ülkenin temyiz sürecini düzenleyen farklı yasal düzenlemeleri bulunabilir.

Türkiye örneğinde, temyiz sürecinin hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve diğer ilgili yasal mevzuatlarda yer alan hükümlerdir. Ayrıca, Türkiye’de temyiz başvuruları genellikle Yargıtay veya Danıştay gibi üst mahkemelere yapılır ve bu mahkemelerin yetki ve görevleri, ilgili kanunlarda belirtilmiştir.

Hukuki dayanak, temyiz başvurusunun kabul edilmesi veya reddedilmesi konusunda mahkemelere yol gösterir. Temyiz sürecinde, başvurunun hangi yasal gerekçelere dayandığı, hangi hukuki normlara uygunluk taşıdığı ve hangi kanun hükümlerine dayanılarak yapıldığı gibi unsurlar dikkate alınır. Bu nedenle, temyiz sürecinin hukuki dayanağı, adil bir yargılama ve hukukun üstünlüğünün sağlanması açısından büyük önem taşır.

Ülkeden ülkeye farklılık gösteren yasal düzenlemeler ve mahkemelerin yapısı, temyiz sürecinin hukuki dayanağını şekillendirir. Bu bağlamda, temyiz başvurularının kabul edilmesi veya reddedilmesi sürecinde ilgili yasal düzenlemelerin ve hukuki prensiplerin titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ceza Yargılamasında Temyiz İncelemesi

Temyiz süreci, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 286. maddesi kapsamında belirli kurallara tabidir. Bu maddeye göre, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin verdiği hükümler, genel olarak temyiz edilebilir. Ancak kanun koyucu, bu genel nitelikli kuralın bazı istisnalarını kabul etmiştir. Bu istisnalar şunlardır:

  1. İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
  2. İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
  3. Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  4. İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
  5. Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
  6. Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
  7. On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
  8. Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  9. Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları.

Ancak, bazı özel suç tipleri bu istisnaların dışında tutulmuştur ve temyiz edilebilirler. Bu suç tipleri, CMK’nın 286. maddesinde belirtilmiştir ve şunlardır:

a) Türk Ceza Kanunu’nda yer alan:

  • Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra)
  • Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213)
  • Suç işlemeye tahrik (madde 214)
  • Suçu ve suçluyu övme (madde 215)
  • Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216)
  • Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217)
  • Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299)
  • Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300)
  • Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301)
  • Silâhlı örgüt (madde 314)
  • Halkı askerlikten soğutma (madde 318) suçları.

b) Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ile 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.

c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrası, 31. maddesi ve 32. maddesinde yer alan suçlar.

Bu suç tipleri, temyiz sürecinde özel bir değerlendirme yapılmasını gerektirir ve istisnaların dışında tutulmuşlardır.

Hukuk Yargılamasında Temyiz İncelemesi

Temyiz incelemesinin kapsamı, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri’nden verilen ve Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurulan dosyalar için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 6100 sayılı hükümleri uyarınca belirlenir. Bu kapsamda, temyiz incelemesinin detayları şu şekildedir:

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen ve temyiz edilebilecek nitelikteki nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlar genel olarak temyiz kanun yoluna tabidir (HMK m. 361). Ancak kanun koyucu bazı kararlar bakımından temyiz kanun yolunu kapatma yoluna gitmiştir. Bu kararlar, HMK’nın 362. maddesinde belirtilmiştir ve şunlardır:

  1. Miktar veya değeri 72.070 Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar. (2020 yılı için)
  2. Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere 4. maddeye gösterilen davalar ile özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar.
  3. Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararlar.
  4. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar.
  5. Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar.
  6. Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.
  7. Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.
  8. 353. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar.

Bu kararlarla ilgili olarak, HMK’nın 362. maddesine göre belirlenen sınırlar içinde kalmak kaydıyla temyiz kanun yolunun kapatıldığı dikkate alınır. Bu hükümler, temyiz incelemesi sırasında uygulanır.

Temyiz Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Temyiz sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır. Bu hususlar, temyiz başvurusunun başarılı olması ve adil bir şekilde sonuçlanması için oldukça önemlidir. İşte temyiz sürecinde dikkat edilmesi gerekenler:

  1. Yasal Sürelerin Takibi: Temyiz başvurusu için belirlenen yasal sürelerin takip edilmesi büyük önem taşır. Başvurunun belirlenen süre içinde yapılması gerekir. Aksi takdirde başvuru süresi kaçırılabilir ve hak kaybına neden olabilir.
  2. Doğru İddiaların Sunulması: Temyiz başvurusunda, alt mahkemenin kararına karşı hangi hukuki yanlışlıkların yapıldığının net ve doğru bir şekilde belirtilmesi gerekir. İddiaların somut delillerle desteklenmesi, başvurunun güçlendirilmesine yardımcı olur.
  3. Dilekçe Hazırlığı ve Sunumu: Temyiz başvurusu için hazırlanacak dilekçenin eksiksiz ve özenle hazırlanması önemlidir. Dilekçenin doğru bir şekilde düzenlenmesi ve gerekli belgelerin eklenmesi, başvurunun kabul edilme ihtimalini artırır.
  4. Hukuki Danışmanlık Alınması: Temyiz sürecinde bir avukattan hukuki danışmanlık almak, başvurunun daha etkili bir şekilde yapılmasını sağlar. Deneyimli bir avukat, başvurunun doğru bir şekilde hazırlanmasına ve hukuki argümanların etkili bir şekilde sunulmasına yardımcı olabilir.
  5. Duruşma Takibinin Yapılması: Temyiz sürecinde düzenlenebilecek duruşmaların takibi önemlidir. Duruşma sırasında ileri sürülecek savunmaların ve delillerin etkili bir şekilde sunulması, başvurunun sonucunu etkileyebilir.
  6. Hukukun Üstünlüğü İlkesinin Gözetilmesi: Temyiz sürecinde hukukun üstünlüğü ilkesinin gözetilmesi önemlidir. Adaletin sağlanması ve hukuki hataların düzeltilmesi, temyiz sürecinin amacını oluşturur.

Temyiz sürecinde yukarıdaki hususlara dikkat edilmesi, başvurunun daha etkili ve adil bir şekilde sonuçlanmasını sağlayabilir. Bu nedenle, temyiz sürecine başvurmadan önce bu hususların göz önünde bulundurulması önemlidir.

Temyiz Sürecinde Sıkça Sorulan Sorular

Temyiz süreci hakkında birçok soru ortaya çıkabilir ve bu soruların yanıtları, başvuru sahiplerinin süreci daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. İşte temyiz süreciyle ilgili sıkça sorulan sorulardan bazıları:

  1. Temyiz başvurusu için belirlenen süre nedir ve bu süre uzatılabilir mi?Temyiz başvurusu için belirlenen süre, genellikle mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar ve belirli bir süre içinde yapılması gerekir. Süre, yasal düzenlemelere göre değişebilir ve genellikle kısa bir süredir. Süre içinde başvuru yapılması önemlidir ve süre uzatılması için belirli koşulların sağlanması gerekir.
  2. Temyiz başvurusu nasıl yapılır ve hangi belgeler gereklidir?Temyiz başvurusu, genellikle üst mahkemeye yazılı olarak yapılır. Başvuruda, alt mahkeme kararına ilişkin gerekçeler ve hukuki yanlışlıkların belirtilmesi önemlidir. Başvuru dosyasına, alt mahkeme kararı, ilgili deliller ve gerekli belgeler eklenmelidir.
  3. Temyiz süreci ne kadar sürer ve sonuç ne zaman alınır?Temyiz sürecinin ne kadar süreceği, genellikle dosyanın karmaşıklığına, mahkemenin yoğunluğuna ve diğer faktörlere bağlıdır. Süreç birkaç aydan birkaç yıla kadar değişebilir. Sonuç almak da benzer şekilde değişebilir.
  4. Temyiz başvurusu reddedilirse ne yapılabilir?Temyiz başvurusu reddedilirse, genellikle karara karşı bir üst merciye yeniden başvurma hakkı bulunur. Ancak bu sürecin de belirli yasal prosedürlere uygun olarak yapılması gerekir.
  5. Temyiz sürecinde avukat tutmak zorunlu mudur?Temyiz başvurusunda avukat tutmak zorunlu değildir ancak başvurunun etkili bir şekilde yapılması ve hukuki sürecin doğru bir şekilde takip edilmesi için avukat tutmak önemlidir. Deneyimli bir avukat, başvurunun daha etkili bir şekilde hazırlanmasına yardımcı olabilir.

Temyiz süreciyle ilgili daha fazla soru için başvuru sahipleri, ilgili yasal düzenlemeleri ve yetkili mercileri danışarak detaylı bilgi alabilirler.

Temyizde Avukatın Rolü

Temyiz sürecinde avukatlar, başvuru sahiplerinin hukuki haklarını korumak ve temyiz başvurusunun etkili bir şekilde yapılmasını sağlamak için önemli bir rol üstlenirler. Avukatların temyiz sürecindeki rolleri şunlardır:

  1. Hukuki Danışmanlık: Avukatlar, başvuru sahiplerine temyiz süreci hakkında bilgi verir ve hukuki danışmanlık sağlarlar. Temyiz sürecinin prosedürleri, başvuru sahiplerine anlatılır ve sürecin nasıl işlediği konusunda rehberlik yapılır.
  2. Başvurunun Hazırlanması: Avukatlar, temyiz başvurusunun hazırlanmasında önemli bir rol oynarlar. Başvuru dilekçesi ve ilgili belgelerin düzenlenmesinde avukatların deneyimi ve uzmanlığı başvurunun etkili bir şekilde yapılmasını sağlar.
  3. Hukuki Argümanların Sunumu: Avukatlar, temyiz başvurusunda ileri sürülecek hukuki argümanları hazırlar ve mahkemede etkili bir şekilde sunarlar. Hukuki dayanaklar, yasal mevzuat ve emsal kararlar avukatlar tarafından titizlikle incelenir ve başvuruda kullanılır.
  4. Delillerin Toplanması ve Sunumu: Avukatlar, temyiz başvurusu için gerekli olan delilleri toplar ve mahkemeye sunarlar. Delillerin doğru bir şekilde sunulması ve kullanılması, başvurunun kabul edilme ihtimalini artırır.
  5. Mahkemede Temsil: Temyiz sürecindeki duruşmalarda avukatlar, başvuru sahibini mahkemede temsil ederler. Savunmaları hazırlarlar, delilleri sunarlar ve mahkeme sürecini etkili bir şekilde yönetirler.
  6. Hukuki Sürecin Takibi: Avukatlar, temyiz sürecinin takibini yaparlar ve başvuru sahibine süreçle ilgili düzenli olarak bilgi verirler. Mahkeme tarafından istenilen ek belgelerin temin edilmesi ve gerekli cevapların verilmesi avukatlar tarafından sağlanır.

Temyiz sürecinde avukatların rolü, başvuru sahibinin hukuki haklarını korumak ve adil bir sonuç almak için kritik öneme sahiptir. Başvuru sahipleri, deneyimli bir avukatla çalışarak temyiz sürecinden en iyi şekilde faydalanabilirler.

Temyizde Değişen Yasal Düzenlemeler

Temyiz süreci, zamanla yasal düzenlemelerde ve uygulamalarda değişikliklere tabi olmuştur. Bu değişiklikler, hukuk sistemlerinin gelişmesi ve adaletin daha etkin bir şekilde sağlanması amacıyla yapılmıştır. İşte temyiz sürecindeki değişen yasal düzenlemelerden bazıları:

  1. Yasal Sürelerin Kısaltılması veya Uzatılması: Bazı ülkelerde temyiz başvurusu için belirlenen yasal süreler zaman zaman değişebilir. Bu süreler kısaltılabilir veya uzatılabilir. Bu değişiklikler, genellikle hukukun etkinliğini artırmak veya yargı süreçlerini hızlandırmak amacıyla yapılır.
  2. Dijitalleşme ve Elektronik İşlemler: Günümüzde birçok ülkede hukuk sistemi dijitalleşme sürecine girmiştir. Temyiz başvuruları, elektronik ortamda yapılabilmekte ve dosyalar dijital olarak sunulabilmektedir. Bu durum, temyiz sürecinin daha hızlı ve verimli bir şekilde işlemesine olanak sağlar.
  3. İçtihatların ve Yargı Kararlarının Rolü: Temyiz sürecinde içtihatlar ve yargı kararlarının rolü giderek artmaktadır. Yüksek mahkemelerin verdiği kararlar, alt mahkemeler için bağlayıcı olabilir ve temyiz başvuruları bu içtihatlar üzerinden değerlendirilebilir.
  4. Yargı Kurumlarının Yetkilerinde Değişiklikler: Bazı ülkelerde yargı kurumlarının yetki ve görevleri zaman zaman değişebilir. Bu durum, temyiz sürecinin nasıl işlediği ve hangi mahkemelere başvurulması gerektiği konusunda etkili olabilir.
  5. Alternatif Çözüm Yollarının Teşviki: Bazı ülkelerde temyiz sürecine alternatif çözüm yolları teşvik edilmektedir. Arabuluculuk ve uzlaşma gibi yöntemler, temyiz başvurusundan önce uygulanabilir ve dava sürecinin uzamasını engelleyebilir.

Bu değişen yasal düzenlemeler, temyiz sürecinin daha etkin bir şekilde işlemesini ve adaletin sağlanmasını amaçlamaktadır. Temyiz sürecindeki bu değişiklikler, hukuk sistemlerinin ve yargı mekanizmalarının sürekli olarak iyileştirilmesine yönelik adımlardır.

Temyiz Sürecinin Ülkemizdeki Yeri ve Önemi

Türkiye’de temyiz süreci, hukuk sisteminin önemli bir parçasını oluşturur ve adaletin sağlanması açısından büyük öneme sahiptir. Temyiz sürecinin ülkemizdeki yeri ve önemi şu şekildedir:

  1. Hukukun Üstünlüğünü Sağlama: Temyiz süreci, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve adil yargılanma hakkının korunması açısından kritik bir role sahiptir. Mahkeme kararlarının üst mahkemeler tarafından incelenmesi, hukuka uygunluğun ve adaletin sağlanmasını temin eder.
  2. Hak Arama Hürriyetinin Güvencesi: Temyiz süreci, vatandaşların hak arama özgürlüğünü güvence altına alır. Haksız bir kararın verilmesi durumunda temyiz yoluyla bu kararın düzeltilmesi ve adaletin sağlanması mümkün olur.
  3. Hukuk Sisteminin İşleyişinde Şeffaflık: Temyiz süreci, hukuk sisteminin işleyişi ve kararların gerekçeli bir şekilde açıklanması açısından önemlidir. Üst mahkemeler tarafından verilen kararlar, genellikle gerekçeli bir şekilde açıklanır ve bu durum hukuk sisteminin şeffaflığını artırır.
  4. Hukukun Gelişimine Katkı: Temyiz süreci, hukukun gelişimine katkı sağlar. Üst mahkemelerin verdiği kararlar, içtihat oluşturur ve hukukun yorumlanmasına yol açar. Bu sayede hukuk sistemi, toplumsal değişimlere uyum sağlayabilir ve daha adaletli bir yapıya kavuşabilir.
  5. Güven ve İtibar Oluşturma: Temyiz süreci, hukuk sistemi üzerindeki güven ve itibarın oluşturulmasına yardımcı olur. Kararların tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesine uygun olarak verilmesi, hukuk sisteminin güvenilirliğini artırır ve toplumun adalet duygusunu tatmin eder.

Türkiye’de temyiz sürecinin yeri ve önemi, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu süreç, hukuk sisteminin işleyişinde şeffaflık, güven ve adaletin sağlanmasına katkı sağlar.

Ceza İstinaf Dilekçesi Örneği

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİNE

Gönderilmek Üzere

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. CEZA DAİRESİNE

DOSYA NO: 2023/1234 (Bu kısma kararın Esas ve Karar Numarası Yazılmalıdır)

TEMYİZ YOLUNA BAŞVURAN KATILAN/SANIK: Ahmet Yılmaz (Bu kısma TC Kimlik Bilgileri, İsim ve Adres yazılmalıdır)

VEKİLİ: Av. Nasuh Buğra KARADAĞ

SANIK/KATILAN: (Bu kısma –varsa- karşı tarafın TC Kimlik Bilgileri, İsim ve Adresi yazılmalıdır)

SUÇ: Hırsızlık (Bu kısma sanık hakkında hükmolunan cezaya konu suç yazılmalıdır)

KONU: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 15.02.2023 tarih, Esas 2023/5678, Karar 2023/9876 sayılı dosyasıyla sanık hakkında verilen karara ilişkin gerekçeli temyiz dilekçesinin arzıdır.

AÇIKLAMALAR:

Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin sanık hakkında 10.12.2022 tarihli Esas 2022/123, Karar 2022/456 sayılı kararı ile vermiş olduğu karara karşı tarafımızca süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 15.02.2023 tarihli Esas 2023/5678, Karar 2023/9876 sayılı kararı ile hüküm vermiştir. Söz konusu karar, tarafımıza 20.02.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin gerekçeli kararı incelendiğinde bahse konu kararın aşağıdaki gerekçelerle usul ve yasaya aykırı olduğu açıkça görülmektedir:

1- Hüküm verilirken delil değerlendirme hatası yapılmıştır. 2- Mahkemenin kararında hukuki gerekçe yetersizliği bulunmaktadır. 3- Karar, CMK’nın ilgili maddelerine aykırı bir şekilde verilmiştir.

NETİCE ve TALEP:

Yukarıda gerekçeleri izah edildiği üzere; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu karar usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple,

  • Temyiz başvurumuzun kabulüne,
  • Hükmün bozularak dosyanın yeniden incelenmek üzere görevli mercie gönderilmesine;
  • Karar verilmesi hususunda;

Gereğinin yapılmasını arz ederim.

26/02/2024

Ahmet Yılmaz Vekili

Av. Nasuh Buğra Karadağ

Hukuk İstinaf Dilekçesi Örneği

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

ANKARA … … HUKUK MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO :

İSTİNAF EDEN DAVACI  :

VEKİLİ                                    :

DAVALI                                  :

VEKİLİ                                    :

KONUSU : ……..Hukuk Mahkemesi’nin ../…/… tarih ve 2020/…. E 2021/…. K sayılı kararına karşı istinaf başvurumuz hakkındadır.

TEBLİĞ TARİHİ : ../../2021

AÇIKLAMALARIMIZ:

1) GENEL AÇIKLAMALAR VE DAVANIN ÖZETİ

…….

2) USUL BAKIMINDAN İTİRAZLARIMIZ

…..

3) ESAS YÖNÜNDEN İTİRAZLARIMIZ

……

 

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda ve ….. Hukuk Mahkemesinin dosyasında arz ve izah olunan  gerekçelerle;

1) İstinaf başvurumuzun kabulü ile …. Hukuk Mahkemesinin 2019/.…E, 2020/.…. K sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın kabulüne (davanın reddine) karar verilmesini;

2) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı (davalı) tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımızla talep ederiz.

İstinaf Yoluna Başvuran

Davacı  Vekili

Avukat Desteği

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 535 376 06 45

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir