Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Kavramı

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda korunmak istenen kişinin özel hayatıdır. Bu maddeye göre herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Anayasamızın koruma altına aldığı özel hayatın gizliliğini ihlal eden kişiler ise Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca cezalandırılır.

Özel hayatın gizliliği, toplumsal hayatta sağlıklı bir bireyin varlığı için korunan bir hukuki değerdir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile kişinin özel hayata müdahale teşebbüslerinden korunması amaçlanmaktadır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin yaşamının başkalarının bilmesini istemediği özel alanlarına girmesini cezalandırarak kişiye hukuki güvenlik sağlamaktadır.

Özetle, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişilerin özel hayatına saygı duyulması gerektiği ilkesine aykırı bir suçtur. Bu suçun işlenmesi hem mağdurlara hem de topluma zarar vermektedir. Bu nedenle bu suça karşı duyarlı olmak ve yasal haklarımızı kullanmak önemlidir.

İnsanların yaşadığı hayat özel ve genel olarak ikiye ayrılır. Kişinin herkesle paylaştığı, insanlarla paylaşmaktan çekinmediği, birçok insanla iletişim halinde olduğu hayattır. Özel hayat biraz daha kişiseldir. İnsan özel hayatını istediği kişilere açtığı gibi kimseye açmamayı da seçebilir. Buna göre özel hayatın sınırları, kişinin diğer kişilerin bilmesini istemediği bilgileri içerir ve kişi, başkalarının müdahalesi olmadan bu bilgileri saklamaya devam eder. Çetin, E., Her Yönüyle Basın Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2004, s. 157

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenen bir suçtur. Bu suç, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü, ses veya yazıları izinsiz olarak kaydetme, yayma veya ele geçirme şeklinde işlenebilir. Bu suçun mağdurları genellikle ünlüler, siyasetçiler, iş insanları veya eski eşler olabilir.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, hem kişilik haklarını hem de kişisel verilerin korunmasını ilgilendiren bir suçtur. Bu suçun işlenmesi sonucunda mağdurların psikolojik, sosyal ve ekonomik zararlar görmesi mümkündür. Bu nedenle bu suçun önlenmesi ve cezalandırılması için yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nda şu hükümler yer almaktadır:

– Özel hayatın gizliliğini ihlal eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
– Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
– Suçun mağdurun rızası ile işlenmesi halinde, ceza verilmez.
– Suçtan zarar gören kişi, failin cezalandırılmasını istemekle yükümlüdür.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:

– Suçun unsurları arasında kastın bulunması gerekir. Yani failin özel hayatın gizliliğini ihlal etmeyi bilerek ve isteyerek yapması gerekir.
– Suçun konusu olan görüntü, ses veya yazıların özel hayata ilişkin olması gerekir. Yani kamuya açık yerlerde veya genel ilgi alanına giren konularda çekilen görüntü, ses veya yazılar bu suça girmez.
– Suçun mağduru olan kişinin özel hayatının gizliliğine saygı duyması gerekir. Yani mağdurun kendi özel hayatını kamuya açık şekilde paylaşması veya rızası ile başkalarına vermesi halinde bu suç oluşmaz.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu: Şartları

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu şartlarına ilişkin TCK m. 134’de, bireyin farklı katmanlardaki varoluş biçimlerinin gerçekleştiği kişisel ve sosyal hayatın gizliliğini koruma kapsamı belirtilmektedir. “Özel hayatın gizliliği ihlal suçu sadece özel hayat alanı korunarak cezalandırılır. Özel hayat, başkalarının bilmemesi gereken hayatıdır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kişinin istemediği özel alana yapılan müdahaleyi cezalandırmak için ortaya çıkmıştır. Bu alanda meydana gelen olay ve bilgileri izlemek, kaydetmek, ifşa etmek gibi eylemler cezai yaptırımlara tabidir. Fiiller özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturabilir. Sosyal medyada paylaşılarak kişilerin ilişkisinin ortaya çıkarılması, gizlilik ihlali suçunu oluşturur. Kamu alanlarında aktivite yaparken denetim altında olunması kabul edilemez. Kamuda yapılan özel hayat ihlali suçtur: Kamuda özel hayat olayları ve bilgileri kaydetmek, izlemek, dinlemek veya ifşa etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal suçudur.

Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerli olup, kamuya açık alandaki kişinin, gün içerisinde yapıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş bilgileri ya da onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemeyeceği, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyetleri özel hayat kavramı kapsamına dahildir; ancak, süreklilik içermeyen ve özel yaşam alanına dahil olmayan olay ve bilgiler ise bu kapsamda değerlendirilemez. Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, içinde bulunduğu fiziki çevrenin özellikleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır. (Y12CD-K:2016/8242)

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası

  1. Türk Ceza Kanunu madde 134/1’e göre kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
  2. Türk Ceza Kanunu madde 134/2’ye göre kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden, dağıtan kimse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de yine 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görüntü ve seslerin kasıt sonucunda ifşa edilmelidir, kanun koyucu suçun taksirli halini düzenlememiştir.
  3. Failin hem kişiye ait özel ses ve görüntüleri kayıt altına alması hem de bu kayıtları ifşa etmesi durumunda fail her iki maddeden de cezalandırılması gerekmektedir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Attıran Nedenler

Mahremiyet ihlallerine ilişkin cezalar aşağıdaki durumlarda artırılmalıdır: Suçun kamu personeli (memur, belediye zabıtası, avukat, hakim, savcı) tarafından ve görevinin verdiği yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza 1/2 oranında artırılır. suçu işlemekten yapıldı Örneğin, telefon dinleme yetkisine sahip bir polis memuru, bir kişinin özela hayatına ilişkin bilgileri açıklama hakkını kötüye kullanırsa, öngörülen ceza yarı oranında artırılmalıdır. Özel hayata tecavüz suçunun belli bir meslek ve sanatın sağladığı rahatlıktan yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza 1/2 oranında artırılır.

AVUKAT DESTEĞİ

Müstehcenlik suçlarında IP tespitleri doğru olarak bildirilse de bazı hatalı işlemler neticesinde bu suçla hiç alakası olmayan kişiler hakkında soruşturma açılabilmektedir.

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 535 376 06 45

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir