İçindekiler
Kira Bedelinin Uyarlanması Davası
Kira bedelinin uyarlanması davası, kiralanan bir taşınmazın kira bedeli üzerinde yapılan değişiklik taleplerini içeren bir hukuki süreçtir. Bu dava, Türk Borçlar Kanunu’nun “Aşırı İfa Güçlüğü” başlıklı 138. maddesi tarafından düzenlenmiş olup, kiracı ve kiraya veren arasındaki kira sözleşmelerindeki dengesizlikleri düzeltmeyi amaçlar. Bu makalede, kira bedelinin uyarlanması davasının ne olduğu, nasıl işlediği ve hangi koşullarda başlatılabileceği gibi konuları ele alacağız.
Kira bedelinin uyarlanması davası, genellikle kiracı veya kiraya verenin, kira sözleşmesinin yapıldığı sırada öngörülemeyen ve beklenmeyen olağanüstü durumlar nedeniyle kira bedelinde değişiklik yapılması gerektiğini düşündüğü durumlarda başlatılır. Örneğin, ekonomik koşulların değişmesi, taşınmazın değerinin artması veya azalması gibi durumlar, kiracının veya kiraya verenin kira bedelini yeniden değerlendirmesini gerektirebilir.
Bu davayı başlatmak için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. İlk olarak, taraflar arasında geçerli ve uzun süreli bir kira sözleşmesinin olması gerekmektedir. Sözleşmenin yapıldığı sırada tarafların öngöremediği ve beklenmeyen olağanüstü bir durumun meydana gelmesi de gereklidir. Bu durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebep nedeniyle ortaya çıkmış olmalıdır ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan durumları, borçlunun aleyhine önemli ölçüde değiştirmiş olmalıdır. Ayrıca, borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifa etse bile aşırı güçlüklerle karşılaşmış olmalıdır.
Kiracı veya kiraya veren, bu koşulları karşıladığını düşündüğünde, kira bedelinin uyarlanması davasını açabilir. Ancak, davanın açılabilmesi için somut delillere dayanması gerekmektedir. Bu deliller arasında, sözleşmenin koşulları, piyasa koşulları, taşınmazın değeri, ekonomik veriler ve benzeri unsurlar yer alabilir. Davacı, mahkemeye başvurduğunda, kira sözleşmesinin koşullarını, öngörülemeyen olağanüstü durumu ve aşırı ifa güçlüğünü kanıtlayıcı deliller sunmalıdır.
Mahkeme, davayı değerlendirirken tarafların sunduğu delilleri inceler ve kira bedelinin uyarlanıp uyarlanmayacağına karar verir. Eğer mahkeme, tarafların iddialarını haklı bulursa, kira bedeli yeni koşullara uygun olarak yeniden belirlenebilir. Bu, kiracı ve kiraya veren arasındaki dengenin yeniden sağlanmasını sağlar ve tarafların adil bir şekilde hareket etmelerini sağlar.
Kira bedelinin uyarlanması davası, hem kiracının hem de kiraya verenin haklarını korumak amacıyla önemlidir. Kiracılar, ekonomik zorluklarla karşılaştıklarında kira bedelinin yeniden değerlendirilmesini talep edebilirler ve bu da kiracıların mali durumlarını iyileştirmelerine yardımcı olabilir. Öte yandan, kiraya verenler de taşınmazlarının değerini korumak için kira bedelinin uygun şekilde ayarlanmasını talep edebilirler.
Kira bedelinin uyarlanması davası, adaletin sağlanması ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin dengeli bir şekilde devam ettirilmesi açısından önemlidir. Ancak, hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, tarafların profesyonel bir hukuk danışmanından yardım alması önerilir. Hukuk profesyonelleri, taraflara davalarını en etkili şekilde yönetmelerinde yardımcı olabilir ve haklarını korumalarına destek olabilirler. Bu nedenle, kira bedelinin uyarlanması davasıyla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşıldığında, derhal uzman bir avukata başvurmak önemlidir.
Bu kapsamda, kira bedelinin uyarlanması davası, kira sözleşmelerindeki dengesizlikleri düzeltmek ve taraflar arasındaki adil bir anlaşma sağlamak için önemli bir araçtır. Bu dava, hem kiracıların hem de kiraya verenlerin çıkarlarını korumak için bir fırsat sunar ve hukuki süreçlerin doğru bir şekilde yönetilmesiyle sonuçlanabilir.
Kira Bedelinin Uyarlanması Davasında Harca Esas Değer
Kira uyarlama davası, kiracı veya kiraya verenin kira sözleşmesindeki dengesizlikleri düzeltmek için başvurduğu bir hukuki süreçtir. Bu davanın başlatılmasıyla birlikte ödenen kira bedeli ile talep edilen kira bedeli arasındaki fark, dava değeri olarak kabul edilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre, bu kira farkının yıllık toplamı üzerinden nispi harç olarak ödenmesi gerekmektedir.
Kira Bedelinin Uyarlanması Davasınında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kira uyarlama davalarında görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise kiralanan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Bu düzenleme, davanın doğru bir şekilde yürütülmesini ve yerinde kararların alınmasını sağlar.
Kira Bedeli Uyarlama Davası Dilekçe Örneği
ANKARA SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI: Ayşe Yılmaz, T.C. Kimlik Numarası: 12345678900
VEKİLİ: Av. Nasuh Buğra KARADAĞ
DAVALI: Ahmet Yıldırım, T.C. Kimlik Numarası: 98765432100
KONU: Ekonomik koşullara uyumlu kira bedeli talebimize ilişkin beyanlarımızdır.
D.E.D.: ……TL
AÇIKLAMALAR
Davacı müvekkil Ayşe Yılmaz, ../../…. tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan taşınmazı satın almıştır. (EK-1) Davalı olan Ahmet Yıldırım ise bu taşınmazda ../../…. tarihinden beri kiracı olarak ikamet etmektedir. (EK-2) Davacı müvekkilin taşınmazı satın alındığı dönemde davalı tarafından ödenen kira bedeli …. TL’dir. Ancak, ödenen kira bedelinin emsal taşınmazlarla kıyaslandığında oldukça düşük olduğu açıktır. (EK-3) Davacı, kira bedelinin mevcut ekonomik koşullara uygun şekilde düzenlenmesini talep etmektedir.
Davacı müvekkil, kiracısı olan davalı Ahmet Yıldırım’ın ödeme güçlüğü çekmediği sürece taşınmazda dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde düşük kira bedeli ödediğini belirtmektedir. Davacı, kira bedelinin adaletli bir şekilde belirlenmesi için bu dava yoluna başvurmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesi, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülemeyen ve beklenmeyen olağanüstü bir durumun varlığında kira bedelinin yeniden belirlenebileceğini ifade etmektedir. Covid-19 salgını, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon gibi sebeplerle meydana gelen ekonomik zorluklar, kira bedelinin mevcut duruma uyumlu hale getirilmesini gerektirmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı müvekkilin taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğine ve kira bedelinin yeni kira dönemi olan ../../… tarihi itibarıyla adaletli bir şekilde belirlenmesi gerektiğine inanmaktayız.
HUKUKİ NEDENLER: Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: ../../…. tarihli kira sözleşmesi, emsal taşınmazların kira bedelleri, keşif, bilirkişi raporu, banka kayıtları, tanık ifadeleri ve sair deliller.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle davamızın kabulüne, dava konusu taşınmaza ait kira bedelinin yeni kira dönemi olan ../../… tarihi itibarıyla adil bir şekilde belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz. ../../…. (Dilekçenin yazım tarihi)
Davacı Vekili
Av. Nasuh Buğra KARADAĞ
EKLER:
Tapu senedi kopyası
Kira sözleşmesinin fotokopisi
Emsal taşınmazların kira bedellerine dair belgeler
Banka dekontları
Avukat Desteği
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.