Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve Dilekçe Örneği

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve Dilekçe Örneği

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kurumu Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’de düzenlenmiştir. Ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında verilen cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis cezası ya da adli para cezası ise, kanunda belirlenen diğer özel şartların oluşması halinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilebilmektedir. Sanık hakkında HAGB uygulanması halinde beş yıllık bir denetim süresi uygulanır. Denetim süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlememesi gerekmektedir. Ayrıca belirlenen bu beş yıllık denetim süresi içerisinde sanık hakkında tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.

HAGB Kararı verilmesi durumunda mahkemece verilen hüküm askıya alınır ve şayet sanık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemezse ceza infaz edilmiş sayılır. Sanık tarafından denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmediği ve belirlenen tedbirlere uygun davranıldığı takdirde açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hüküm ortadan kaldırılarak mahkemece davanın düşmesi yönünde karar verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Şartları

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde kararı verilebilmesi için;

  • Sanık hakkında daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyet hükmü kurulmamış olması gerekir.
  • Sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkemede kanaat oluşması gerekir.
  • Suçun işlenmesi sonucu oluşan, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme ya da tazmin suretiyle giderilmiş olması gerekir. Sanığın bu koşulu hemen yerine getirebilmesi mümkün değil ise bedelin denetim süresi içerisinde aylık taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir.
  • Sanık tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasının kabul edilmesi gerekir. Bu kabulün bizzat sanık tarafından yapılması gerekir. Vekilin yaptığı kabul geçerli değildir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararında Denetim Süresi İçerisinde Uygulanan Tedbirler

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetime tabi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

  • Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
  •  Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
  • Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir.

HAGB kararı sonrası denetim süresi içerisinde suç işlenirse mahkeme geri bıraktığı hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.

HAGB Kararına İtiraz Yolu

HAGB kararı mahkemece itiraz yolu açık şekilde verilir. Ceza Muhakemesi Kanununa göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı 7 gün içerisinde itiraz edilebilir. Sanık hakkında verilen ceza Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş ise itiraz merci Ağır Ceza Mahkemesidir. Ağır Ceza Mahkemesince verilen HAGB kararlarına karşı sayı olarak kendisini izleyen Ağır Ceza Mahkemesine, son numaralı Ağır Ceza Mahkemesi ise birinci Ağır Ceza Mahkemesine, o yerde bir tek Ağır Ceza Mahkemesi olması halinde en yakın Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebilir. HAGB itiraz dilekçesi örneği aşağıda sunulmuştur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

 

ANKARA AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek Üzere
ANKARA 31. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

Dosya No : 2021/… Esas

Sanık              : 

Müdafi           : Av. NASUH BUĞRA KARADAĞ

Konu              : Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/…/2021 tarihinde müvekkil sanık hakkında vermiş olduğu 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazlarımızdan ibarettir.

AÇIKLAMALARIMIZ :

Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyası üzerinden müvekkilimiz hakkında hırsızlık suçundan yapılan yargılamada müvekkilimiz aleyhine verilmiş bulunan ceza ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yasal düzenlemelerimize ve hukuka aykırıdır.

Müvekkilimizin suç işleme kastı bulunmamaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinde kast, “suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek işlenmesi” şeklinde tanımlanmıştır. O halde, kanunumuz düzenlemesine göre de, kastın varlığı için failin hem suçun kanuni tanımında yer alan unsurlar bakımından bilgiye sahip olması yani bilmesi, hem de bu unsurların gerçekleşmesini istemesi gerekmektedir. Yani failin kasten hareket ettiğinin kabulü için suçun maddi unsurlarını içeriğinde barındıran bilinçli bir karar vermesi gerekmektedir. Somut olayda ise müvekkilimiz hırsızlık kastı ile hareket etmemiştir. Bu nedenle suçun unsurları da oluşmamıştır.

Karara İtiraz Gerekçemiz

Huzurdaki davaya konu olan iddianame ile müvekkilimizin yalnızca bir varsayım üzerine cezalandırılması talep edilmiştir. Ancak Ceza hukukunda mahkumiyet kararı bir varsayım veya ihtimale dayandırılarak verilemez. Sanığın suç işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin mevcut olmaması durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanması ve beraat kararı verilmesi gerekir. Nitekim, Yüksek Mahkeme Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir.

Tüm açıklamalar ışığında müvekkilimizin suç işleme kastı olmadığından yargılamaya konu olayda bu suçun oluşmadığı ortadadır. Bu sebeple Ankara Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/… esas sayılı dosyasında müvekkilimiz hakkında verilen ceza ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme gereğimiz hasıl olmuştur.

İSTEM SONUCU:

Arz ve izah olunan sebeplerden ötürü Ankara Asliye Ceza Mahkemesi tarafından müvekkilimiz hakkında verilmiş bulunan ceza ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz etmekteyiz. Söz konusu hükmün bozulmasını mahkemenizden saygılarımızla talep ederiz. …/…/2021

Sanık Müdafi
Av. NASUH BUĞRA KARADAĞ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir