İçindekiler
- 1 Bilişim Sistemleri Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçu
- 2 Bilişim Sistemleri Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçu
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçu
Bilişim yoluyla nitelikli dolandırıcılık suçu, modern teknolojinin gelişimiyle birlikte ortaya çıkan karmaşık bir suç türüdür. Bu suçun unsurları, dolandırıcının hileli davranışları, mağdurun kandırılması ve zararın oluşması gibi önemli kavramları içerir. Hukuki sistem, bu tür suçlarla etkin bir şekilde mücadele etmek için çeşitli cezai yaptırımlar ve hukuki imkanlar sunar. Dolayısıyla, bilişim yoluyla internet üzerinden dolandırıcılık suçunun önlenmesi ve cezalandırılması için hem hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi hem de toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Bilişim Sistemlerinin Kapsamı ve Tanımı
Bilişim sistemleri, verileri toplayıp, işleyerek otomatik işlemlere tabi tutma olanağı veren manyetik sistemler olarak tanımlanır. Bilgisayarlar ve internet gibi teknolojilerin yanı sıra, bilgi toplama, işleme, depolama ve iletişim için kullanılan tüm teknolojileri içerir.
Bilişim: Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre, bilişim insanların iletişiminde kullandığı ve bilginin elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimidir. Bilişim, verilerin sayısal ve elektronik olarak işlenmesi, saklanması, çoğaltılması, aktarılması gibi işlemleri içerir.
Bilişim Sistemi: Mevcut mevzuata göre, bilişim sistemi, veri işleme, saklama ve iletimine yönelik bilgisayarlar, çevre birimleri, iletişim altyapısı ve programlardan oluşan sistemdir. Bilişim sistemi, verilerin toplanması, işlenmesi, depolanması, iletilmesi ve kullanıcıların hizmetine sunulması için kullanılan iletişim ve bilgisayar teknolojisini kapsar.
Dolandırıcılık Suçu ve TCK Kapsamında İncelenmesi
Dolandırıcılık Suçu: Türk Ceza Kanunu’na göre, dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla bir kişiyi aldatarak onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına bir yarar sağlanmasıdır. Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali ise dini, sosyal, mesleki, teknolojik araçların veya kamu kurumlarının kullanılmasıyla işlenmesidir.
Dolandırıcılık Suçunun Unsurları
Bilişim sistemleri aracılığıyla dolandırıcılık suçunun işlenmesi için, mağdurun bilişim sistemine güvenerek hareket etmesi ve fail ile yüz yüze gelmeden iletişim kurması gerekmektedir. Örneğin, internet üzerinden yapılan alışverişlerde mağdurun hileli yöntemlerle kandırılarak dolandırılması, bilişim yoluyla nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur.
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçunun İşlenmesi
Bilişim sistemlerinin kullanılmasıyla dolandırıcılık suçu işlendiğinde, bu suç nitelikli hale gelir ve fail TCK 158/1 hükmüne göre cezalandırılır.
Nitelikli Dolandırıcılık (TCK Madde 158/1-f)
Bilişim sistemleri, özellikle banka veya kredi kurumlarının aracı olarak kullanıldığında dolandırıcılık suçunun nitelikli hali söz konusu olur. Bu durumda, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası uygulanır.
Sosyal Medya Üzerinden Dolandırıcılık
Sosyal medya, kullanıcıların iletişim kurabilecekleri, bilgi ve haber alışverişi yapabilecekleri, paylaşımda bulunabilecekleri platformlardır. Facebook, YouTube, Instagram, Twitter gibi popüler platformlar bu kapsamda değerlendirilir.
Sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık vakaları genellikle sahte hesaplar aracılığıyla veya gerçek kişilerin hesaplarının ele geçirilmesiyle gerçekleşir. Dolandırıcılar, mağdurları yanıltmak için çeşitli yöntemler kullanır ve bu yolla maddi veya manevi kazanç sağlarlar.
Örneğin, Yargıtay’ın 27/02/2018 tarihli kararında, dolandırıcının bir kişinin e-posta ve Facebook hesabının şifrelerini kırarak, mağdurun arkadaşını taklit ederek cep telefonu hattı üzerinden para transferi istediği ve mağdurun bu isteği yerine getirdiği bir durum örneklendirilmiştir.
Elektronik Ticaret Dolandırıcılığı
Elektronik ticaret, fiziksel olarak karşı karşıya gelmeden gerçekleştirilen ticari faaliyetlerdir. Dolandırıcılıkta, dolandırıcılar sahte ürün veya hizmet ilanlarıyla tüketicileri kandırır ve ödeme yapmalarını sağlarlar. Ancak, ödeme yapıldıktan sonra ürün teslim edilmez veya farklı bir ürün gönderilir, hizmet gerçekleştirilmez.
Örneğin, Yargıtay’ın 09.11.2017 tarihli kararında, sanığın sahte bir internet ilanıyla otomobil yedek parçası sattığı, ancak ürünün gönderilmediği ve mağduru iletişimden kaçarak dolandırıcılık suçu işlediği belirtilmiştir. Bu durumda, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlendiği vurgulanmıştır.
Her iki durumda da, bilişim sistemlerinin kullanılmasıyla dolandırıcılık suçunun işlendiği ve bu suçların hukuki çerçevesinin belirlendiği görülmektedir. Dolayısıyla, bu tür suçlarla mücadele etmek için gerekli hukuki düzenlemeler ve önlemler alınmalıdır.
Man in the Middle (MitM) Saldırısı ve Dolandırıcılık
Günümüzde internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte dijital dolandırıcılık yöntemleri de giderek karmaşık hale gelmektedir. Bu yöntemlerden biri olan “Man in the Middle (MitM)” saldırısı, özellikle online iletişim ve finansal işlemler sırasında ciddi güvenlik riskleri oluşturmaktadır.
Man in the Middle saldırısı, saldırganın iki iletişim noktası arasına girmesi ve bu noktalar arasındaki iletişimi izlemesi, değiştirmesi veya kontrol etmesi anlamına gelir. Örneğin, bir kullanıcı ile banka arasındaki iletişimi ele geçirerek, kullanıcının bankacılık işlemlerini gözlemleyebilir veya manipüle edebilir.
Bu saldırı yöntemi, dolandırıcılara çeşitli fırsatlar sunar. Özellikle finansal işlemler sırasında, saldırganın kullanıcının iletişimini ele geçirmesiyle, kullanıcının banka bilgileri, şifreleri veya kredi kartı bilgileri gibi hassas verileri ele geçirebilir. Bu bilgiler daha sonra dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılabilir.
Örneğin, bir kullanıcı online bankacılık işlemleri yaparken, saldırgan kullanıcının internet trafiğini izleyerek kullanıcının banka hesabıyla iletişim kurmasını engelleyebilir. Ardından, sahte bir banka web sitesi oluşturarak kullanıcıyı bu sahte siteye yönlendirir ve kullanıcının girdiği bilgileri ele geçirir. Bu şekilde, dolandırıcı kullanıcının banka hesabına erişebilir ve hesaptaki parayı çalabilir.
MitM saldırıları, kullanıcıların dijital güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden sofistike dolandırıcılık yöntemlerinden biridir. Bu tür saldırılara karşı bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak, kullanıcıların kişisel ve finansal bilgilerini korumak için önemlidir. Ayrıca, güvenlik bilinci ve dijital güvenlik konularında sürekli eğitim almak da bu tür tehditlere karşı korunmanın önemli bir parçasıdır.
Ponzi Düzeni (Ponzi Piramidi) Dolandırıcılığı
Ponzi düzeni, adını 1920’lerde ABD’de faaliyet gösteren ve Charles Ponzi adındaki dolandırıcıdan almıştır. Bu düzen, katılımcılara yüksek kazanç vaat eden bir dolandırıcılık şemasıdır ve genellikle yeni katılımcıların getirdiği paralarla önceki katılımcılara ödeme yaparak sürdürülür. Ponzi düzeni, temel olarak dolandırıcıların sahte yatırım fırsatları veya iş modelleri üzerinden para toplamasına dayanır.
- Yüksek Getiri Vaadi: Dolandırıcılar, katılımcılara normalden çok daha yüksek getiri vaat ederler. Bu getiriler genellikle gerçekçi olmayan düzeylerdedir ve çoğu zaman sabit bir faiz oranı veya belirli bir süre içinde çok yüksek kazançlar olarak sunulur.
- Varlık Yaratma İddiası: Dolandırıcılar, katılımcılarına sözde yatırım yapacaklarına dair bir hikaye anlatır ve genellikle karmaşık finansal terimlerle dolu broşürler veya belgeler sunarlar.
- Yeni Katılımcılarla Ödeme Yapma: Varolan katılımcılara, yeni katılımcıların getirdiği paralarla ödeme yapılır. Bu, ilk katılımcıların kar elde ettiği ve sistemin çalıştığı izlenimi yaratır.
- Devam Eden Döngü: Bu süreç, yeni katılımcıların getirdiği paralarla önceki katılımcılara ödeme yapıldığı sürece devam eder. Ancak, yeni katılımcıların akını durduğunda veya dolandırıcılar çok fazla para topladığında, sistem çöker ve birçok kişi para kaybeder.
Ponzi düzeni, temel olarak dolandırıcılık ve kandırmaca üzerine kuruludur. Katılımcılara gerçekçi olmayan kazanç vaat ederek, dolandırıcılar onlardan para toplarlar ve bu parayı daha önceki katılımcılara dağıtarak sistemi sürdürürler. Ancak, bu düzen sürdürülemez ve genellikle birçok insanın maddi kayıplara uğramasına neden olur.
- Yüksek getiri vaadi sunan yatırım fırsatlarına dikkat edilmelidir. Gerçekçi olmayan kazanç vaatleri genellikle dolandırıcılık işaretidir.
- Herhangi bir yatırım yapmadan önce, şirket veya kişinin geçmiş performansı ve itibarı hakkında detaylı araştırma yapılmalıdır.
- Herhangi bir şüpheli faaliyet veya dolandırıcılık şüphesi durumunda, ilgili düzenleyici kuruluşlara bildirimde bulunulmalıdır.
Ponzi düzenleri genellikle hızlı zenginlik vaat ederken aslında mali felaketlere neden olur. Dolayısıyla, yatırım yapmadan önce dikkatli ve bilinçli olmak son derece önemlidir.
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçunun unsurlarından biri olan hile, maddi olmayan yollarla karşı tarafı aldatma ve yanıltma eylemidir. Bu hileli davranışlar gösteriş biçiminde veya gizli şekillerde gerçekleşebilir. Ancak, sadece yalan söylemek dolandırıcılık suçunu oluşturmaz. Hileli davranışların, karşı tarafı aldatmaya yönelik yoğunluk ve güçte olması gereklidir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Cezası
Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçunun cezası, 4 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezasını içerir. Bu cezanın yanı sıra, suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmamak üzere adli para cezası da hükmedilebilir.
Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi
Failin işlediği suçtan sonra zararın giderilmesi ve pişmanlık duyulması durumunda ceza indirimi yapılabilir. Zararın tazmin edilmesi halinde, cezada indirim yapılabilir.
Şikayet Süresi ve Dava Zamanaşımı
İnternet üzerinden bilişim yoluyla dolandırıcılık suçunda şikayet süresi yoktur ve dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Suçun herhangi bir zamanda şikayet edilebilir ve 15 yıl içinde soruşturma başlatılmazsa suç zamanaşımına uğrar.
Uzlaştırma
Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu, uzlaştırma kapsamında değildir. Suçun varlığı tespit edildiğinde, doğrudan dava açılması gerekir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Failin zararı gidermesi ve pişmanlık duyması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
Cezanın Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi
Hapis cezası 1 yıldan az olduğunda adli para cezasına çevrilebilir ve 2 yıldan az olduğunda cezanın ertelenmesi mümkündür.
Görevli Mahkeme ve Yargılama Usulü
Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu nedeniyle yapılan yargılamalar ağır ceza mahkemeleri tarafından yapılır ve genel yargılama usulü uygulanır.
Avukat Desteği
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.