Basın Yoluyla Kişilik Haklarının İhlal Edilmesi

Kişilik haklarının ihlali, küçük şeylerden büyük olaylara kadar olabilecek çok sayıda haberi içerebilir. Kişinin mahremiyetine saygı duymadan, yanlış bilgiler yayarak veya kişiyi küçümseyen bir biçimde haberler yapılması, kişilik haklarının ihlaline yol açabilir. Basın ve medya haberlerinin kişilik haklarını ihlal etmesini önlemek için, çeşitli önlemler alınmalıdır. Öncelikle, haberleri yapan kişiler ve kurumlar, haberleri verirken etik kurallara uymalıdır. Özellikle, kişilerin özel hayatlarına ilişkin haberler verilirken daha dikkatli olunmalıdır. Söylenen sözler, yazılan yazılar veya yayınlanan görüntüler, söz konusu kişiyi küçümseyen bir şekilde ele alınmamalıdır. Ayrıca, haberlerin doğruluğu kontrol edilmelidir. Yanlış veya yanlış yorumlanmış bilgilerin verilmesi, kişilerin mahremiyetini risk altına sokar. Kişilerin imajını çerçevelerken, söz konusu kişinin izni alınmalı ve ona haberlerden önce haber verilmelidir. Kişilerin dava hakkı da korunmalıdır. İhlal edilen hakların korunması için, kişilerin, kanunların izin verdiği sınırlarda, hakkında haber yapılan basın ve medya kurumlarını dava etme hakkı vardır. Kişilik haklarının ihlal edilmesini önlemek için, her birimin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Basın ve medya kurumlarının doğru ve etik haberler vermesi, kişilerin haklarının ihlallerini önlemek için çok önemlidir.

Basın Yoluyla Kişilik Haklarının İhlal Edilmesi Durumunda Yasal Yollar

Kişilik hakları, her bireyin kendisine ait özel ve kişisel haklardır. Bu haklara saygı duyulması ve bunlara uymak herkesin yükümlülükleridir. Basın ve medyanın kaynak olarak kullandığı duyuruların, haberlerin ve görüntülerin içeriği bireyin kişilik haklarına doğrudan olarak muhatap olabilir. Basın ve medya kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda önemli yasalar harekete geçmektedir. Bu hakların ihlaline karşı her durumda, bireylerin özgün kişilik haklarının korunmasını amaçlayan yasalar mevcuttur. Medya ve basının kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda, ilgili bireylerin haklı olarak tazminat talebinde bulunma hakkı mevcuttur. İhlal edilen kişilik haklarının karşılığının ödenmesi, tazminat isteme hakkının yanı sıra genellikle ihlal edilen hakların veya hürriyetlerin korunmasını garanti eden sembolik cezalar da göz önüne alınır. Yasalar, medya ve basın yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda, bireyleri korumanın yanı sıra ortamın veya müşterilerin haklarını da korumanın önemli olduğunu vurgulamaktadır. Medya ve basın tarafından verilen özel bilgiler, kamuya açık olarak kullanılmaz. Medyada ve basında yer alan haberler ve görüntüler, hak sahibi olduğu takdirde hak sahibinin iznine tabi olarak paylaşılmalıdır. Kamuoyuyla paylaşılan bilgilerin veya görüntülerin doğruluğu da önem taşımaktadır. Medya ve basın tarafından verilen bilgilerin ve görüntülerin yanlış olduğu durumlarda, bireyleri veya ortamı haksız bir şekilde zarara uğratma riski doğmaktadır. Bu durumlarda yasalar, kişilik haklarının ihlal edildiği tespit edilirse, medya ve basına karşı sorumlu olma riskini de ortaya çıkarmaktadır. Medya ve basının kaynak olarak kullandığı bilgilerin, haberlerin veya görüntülerin yasalara uygun şekilde kullanımı, bireylerin kişilik haklarının korunması için önemlidir. Bu hakların ihlal edilmesi durumunda, hak sahibinin haklı olarak tazminat talebinde bulunmasının yanı sıra, yasal olarak ihlâli ortadan kaldırılması da güvenli bir ortam için önemlidir.

Medya Yoluyla Kişilik Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma

Kötü niyetli URL’lerin ve bu sitelerin görüntülenmesini engellemek ve bu görüntüleri kaldırmak mümkündür. Başvurmanız durumunda ofisimiz sizinle ilgili internette bulunan tüm içerikleri araştıracak ve yayından kaldırma sürecini başlatacaktır. İstenmeyen resim ve videolarınızı kaldırmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Türkiye’de internet ile ilgili en kapsamlı düzenleme 2007 yılında  5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile yapılmıştır. İlk kez bu kanunla internet aktörlerinin (içerik sağlayıcı, yer ve erişim sağlayıcı, toplu kullanım sağlayıcı) tanımı yapılmış ve bu aktörlerin hak ve sorumlulukları belirlenmiş, yasada suçlar bakımından erişimin engellenmesi usul ve esasları düzenlenmiş ve internet ortamında yayınlanan içerik nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilere ilişkin; içeriğin yayından çıkarılmasını sağlama ve cevap hakkı uygulamalarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.

İnternette yayınlanan içeriğin suç işlenmesi haricinde şu hallerde de yayından kaldırılması ile ilgili içeriğe erişimin engellenmesi mümkündür:

• Yapılan yayının kişilik haklarını ihlal edici nitelikte olmalıdır.
• Yayınlanan içeriğin özel hayatın gizliliğini ihlal etmesi gerekir.

5651 sayılı Kanunun 9. maddesinde, İnternet ortamında yapılan yayındaki içerik dolayısıyla hakları ihlal edilen kişilere içeriğin yayından çıkarılmasını talep etme hakkı düzenlenmiştir. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, kurum ve kuruluşlar içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.